Karbon Peeling

Herkese selamlar;

Umarım haftanız güzel geçiyordur. Ben inişler, çıkışlar ve hastalıklarla boğuşarak ayakta kalmaya çalışıyorum. :) O yüzden düzene sokup haftalık en az 1 yazı yazmayı planlarken bu düzen şimdilik oturamadı. Umarım bundan sonraki süreci düzenli bir şekilde sürdüreceğiz..

 Bugün sizlere bir cilt bakım tipi olan Karbon Peeling yönteminden bahsedeceğim. Ben özel bir hastanede çalışmaktayım. Hastanemiz bünyesine yeni eklenen dermatoloji bölümünde cilt bakımı, akne tedavisi, karbon peeling, lazer ve bir çok bakım işlemleri yapılan, Dr. Hülya Sağlam ve ekibi hastane bünyemize katıldı. Kişilik olarak bakıldığı zaman dünyalar tatlısı bir doktor ve onun gibi 3 tane melek gibi estetisyeni olan bir ekip bulunuyor. Bir çok işlem tabiki var. İlerleyen zamanlarda umarım onlar hakkında da öğrendiklerimi sizlerle paylaşabilirim.

Karbon peeling cildi derinlemesine temizleyen, gözeneklerin küçülmesini sağlayan, akne ve akne sonrası kızarıkların tedavisi, cilt lekeleri ve çillerin silinmesi ve her renk dövmenin silinmesini sağlayan ve daha taze bir cilt yapısına sahip olmanızı vaad ediyor. Peki bu vaadlerin karşılığı var mı? Asıl meselemiz bence burada başlıyor. Çünkü o kadar paralar veriliyor. Buna değer mi demek her insanın hakkı.

Bu işlem en az 3 seanstan oluşup 2 hafta aralıklarla yapılıyor. Düzenli yapıldığı zaman ciltteki değişikler gözle gözlemleniyor. İlk olarak işlem için gittiğinizde sizleri Dr. Hülya hanım muayene ediyor. Cilt tipinizin bu işleme ihtiyacı olup olmadığına kadar veriyor. Uygun bulunduğu taktirde ilk seansta sizinle ilgilenen estetisyen yüzünüzü temizliyor. Ardından yüzünüze  5 dakika kadar bir buhar uygulanıyor, gözenekleriniz açılsın diye. Daha sonra yüzünüzde kir, siyah nokta gibi oluşumlar sıkılarak temizleniyor. Yüzünüz tekrar temizlendikten sonra karbon maddesi yüzünüze sürülüyor. Daha sonra lazer cihazıyla önce yüzünüze kurutma işlemi yapılıyor. İkinci defa yüzünüzden geçilmeye başlandığında karbon maddesi patlatılıyor. Patlatıyor dediğim için bir korku oluşmasın kesinlikle acısız ve ağrısız bir işlem ardından yüz tekrar bir temizlenip nemlendiriliyor. İşlem sonrası her hangi bir kızarıklık, yanma hissi oluşmuyor. 4 saat su değdirmeden normal yaşantımıza geri dönebiliyoruz. Tekrar makyaj yapabilir normal standart günümüze dönüş sağlayabiliriz.

İşlemle ilgili bilgi almak isterseniz Dr. Hülya hanımın instagram hesabından orada bulunan telefonlardan detaylı bilgileri alabilirsiniz. Olurda yolunuz düşer gelirseniz belki tanışır, kaynaşırız.

Sevgi ve güzellikle kalın..

Doktor Hülya Sağlam'ın instagram hesabı;  @drhulyasaglam

Pure Beauty CC Cream

Herkese merhabalar,

İlk blog yazımla sizlerleyim. Kısa bir zaman önce günlük kullandığım fondötenim bitti. Yeni bir fondöten arayışındayken BB ve CC kremlere yönelmek istiyordum. Bu tarz sadece renk eşitlemek için kullanılan, bir yandan da cilde nem desteği sağlayan kremler ilgimi çekiyordu. Sevgili Görkem Karman'ın BB kremini öve öve bitiremediği ışıltısını çok sevdiği, gün boyu ciltte kaldığını söylediği Pure Beauty BB Creami almak istiyordum. Watsons'larda satılan bu ürün kore menşeli, dertmatit onayları alınmış bir krem. Ancak ben esmer olduğum için bende açık kalacağı için ben bu markanın CC kremini tercih ettim.

İyi mi yaptım kötü mü bilemedim. Çünkü CC kremi aşırı derecede simli. Evet cilt rengimi eşitliyor, canlı bir ifade katıyor ama bunun yanı sıra birazdan düğüne gidecekmişim gibi parıl parıl parlıyor da. Transparan pudra ile o simi bir nebze azaltsamda sevemedim. Daha ürünü alalı çok kısa bir zaman olmasına rağmen yeni bir ürün arayışına geçtim bile.

Ürünü gece dışarı çıkarken bile sürebilirim parıltısından dolayı cildim karma. Yani sadece alın bölgem ve burnumda yağlanma yapıyor. Onuda transparan pudra ile sabitleyip gayet aydınlık, ışıltılı bir akşam yemeğinde kullanabilirim. Ancan gündüz günlük kullanımda CC krem benim için sınıfta kaldı.

Böylelikle bir başlangıç yapmış olalım makyaja, cilt bakımına bazen stil hakkında kendimce yorum yapacağım nice yazılarda görüşmek dileğiyle..

Sevgiler..